Benim Gözümde İshak Paşa Sarayı İlk Günkü Tadında

Defalarca gitmiş olmama rağmen hep ilk gittiğim gün geliyor aklıma. İlk kez 1989 yılında hazırladığım yıllık ödev ile dünya’nın ilk kaloriferli binası olarak aklıma kazınmıştı İshak Paşa Sarayı. Hangi coğrafyalarda olduğunu bilemediğim bu yere yıllar sonra gideceğimi, gidebileceğimi hiç düşünememiştim.

İlk Ziyaretimde İshak Paşa Sarayı

Çaldıran’ın Altıyol Köyü ve Altıyol Ortaokulu öğretmen grubu var. Bir Pazar günü tesadüfen giderken aldılar yanlarına. Kalabalıktan ziyade Samsunlu bir Tarih öğreteni var askerliği yapan. O aldı eline mikrofonu tabiri caizse  küçük köy minibüsünde. Yıllar önce Fatih Sultan Mehmed diğer adıyla II Mehmed İran’a sefer yapması için İshak Paşayı görevlendirir.

İshak Paşa bu. Gitmesinden bu yana yıllar geçmesine rağmen bir sonuç alamamış olacak ki II Mehmed bu durumdan şüphelenmiş. Bunun üzerine huzuruna gelen İran elçisinin sözleri ile de doğuda saray yapmaya başladığını öğrenir öğrenmez bu duruma kızan Fatih ordusunu da alarak arkasına İran’a doğru yürümüş. Öncelik İshak Paşayı görevden almak sürgüne göndermek olmuş. İshak Paşa bu. Devşirme olmasına, Saruhanlı Paşayiğitin kölesi olmasına rağmen 1469 da sadrazam olmuş.

Fatih İran’a yaptığı seferler sonrası İstanbul’a geri dönerken seferlere devam etmesi için İshak Paşa’nın oğlu görevlendirmiş. Ancak oda babasının başladığı, yarım kalan sarayı tamamlama yoluna gitmiş. İshak Paşa Sarayı için oldukça fazla bilgiler olmasına karşın net bir bilgi yok.

İshak Paşa Sarayı

Osmanlı Rus Savaşında Rusların Eline Geçmiş

1877 yılında Osman Rus savaşı ile Saray Rusların eline geçmiş. Bu dönemde zarar gördüğü söylenen sarayın kapısının Ruslar tarafından sökülüp götürüldüğü ve Rusya’da Moskova müzesinde sergilendiği bilinmektedir. Sarayın doğusunda bulunan ihtişamlı büyük kapı som altından yapılmıştır. Kapının dışında sivri kemerler bulunur.

Girişte en çok dikkatimi çeken saraydan daha yüksek camidir. Üstündeki terasta kulakları çınlasın Dilek öğretmen ile çekildiğim gençlik fotoğrafını görünce her daim içimde yeni filizler yeşerir, heyecanlanırım. Tabi o zamanlar dijital fotoğrafçılık yok, eski filmlerle buğulu bir çekim olsa da kendimi tanıyabiliyorum.

Havuzlu Harem Odaları Bulunuyor

Sarayın harem odaları, kütüphanesi, camisi, avluları, avlusunun ortasında bulunan türbesi ve zindanları ile mutlaka görülmesi gereken bir yer olduğunu söylemek isterim. Sayısını bilmediğim kerelerce gitmiş olmama rağmen beni hâlâ kendisine çeker. Son olarak 2014 yılında kızım Hilal’i de alarak gittiğim bu harika yerin üzerine çatı yapmaları büyüsünü bozmuş. Koruma amaçlı olsa da görünümüne uygun restore etmeleri gerekirdi diye düşünüyorum. İlk hedefimde yine kızım Hilal ve yeni doğan oğlum Tuğra’yı da alarak yeniden keşfetmek var.

İshak Paşa Sarayı

Ahmedi Hani Türbesine Komşu

Doğubeyazıt’a hakim bir tepeye inşa edilmiş saray Ahmedi Hani Türbesine komşu. Bu türbenin duvarlarına küçük taşların oturtulduğunu görürsünüz yüzlerce kişinin dilediği dileklerinde. Yanındaki tepelikte de kale bulunuyor. Sarayda yaşayanlar savaş olduğu zamanlarda bu kaleye çıkarak kendilerini güvene alırmış.

Yapımı 99 Yıl, Bir Asır Sürmüş.

Yapımı 99 yıl süren İshak Paşa Sarayı Lale Devrinin son anıt yapısı olma özelliğini taşıyor. Bunun yanında Topkapı Sarayından sonra Osmanlı’nın en ünlü sarayı konumunda. Bazı tarihçiler Avrupa tipi şato olarak tanımlıyor.

İshak Paşa Sarayı

366 odası bulunan sarayda havuzlu harem odaları, hamam, mutfak bulunuyor. Kesmetaş ile 15 metre yüksekliğe çıkan duvarları bulunuyor. Her odaya ocak ve dolap konulmasının yanında kalorifer, kanalizasyon ve su tesisatı da mevcut.

İshak Paşa Sarayı Nerede?

Bir çoğumuz dikkat etmese de 100 TL banknotlarda resmi bulunan İshak Paşa Sarayı bugünkü İran sınırında Doğubeyazıt’ın 7 km, Ağrı’nın 109 Km ve Van’ın 170 km uzaklığında bulunuyor.

Leave A Reply

Your email address will not be published.