Doğunun en güzel şehri Van şehridir dersek yanılmayız. Özellikle buraya yaptığınız ziyaret ile bu duruma daha çok hak vermiş olacaksınız. Hepimiz şehirlerin ya da ülkelerin isimlerinin nereden geldiğini nede bu isimlerin konduğunu mutlaka merak etmişizdir. Bu merakı gidermek adına tarihi anlamda yapılmış bilimsel incelemelerde sorularımıza kolaylıkla cevap bulabiliriz.
Gelelim Van isminin nereden geldiğine. Her şehrin isminin mutlaka bir hikâyesi vardır. Van şehri eski bir şehir olmakla birlikte, varlığı M.Ö 1900’lü yıllara dayanmaktadır. Dönemin insanları Urartular, Urartuca dilinde kullanılan ve Van kelimesine en yakın olan 2 kelime kullanmaktadırlar. Biane veya Viane olan bu kelimelerinin zamanla dilden dile kültürleşerek Van kelimesine dönüştüğü bilinen en yakın bilgi olarak karşımıza çıkmaktadır. Van gezilecek yerler açısından çok zengin bir yerdir.
Van Kalesi
Bu kale 2700 yıllık tarihi ve büyülü yapısıyla ziyaretçilerini bekliyor. Görkemli yapısı ve tarihi eserleriyle yerli yabancı tüm gezginlerin Van’daki ilk durağı. Kalenin içyapısında yapılmış yürüyüş yolları sayesinde kalenin zirvesine çıkmak oldukça rahat. İklim özellikleri ve yüksek rakımı ile çok sayıda canlıya ev sahipliği yapıyor. Kaleyi gezerken nesli tükenme tehlikesinde olan endemik türler kelebeklerle karşılaşmaya şaşırmayın. Unesco dünya miras listesinde yerini koruyor. Van gölü kıyısında bulunan bu kale, tapınaklar, surlar, camiler ve kaya mezarları ve kazı çalışmasında ortaya çıkan eserler tarihe tanıklık ediyor. Kalenin zirvesine tırmandıktan sonra karşılaşacağınız manzarada Urartulardan kalma Sardur (Madır) burcu, analı kızlı hava tapınağı, krallara ait mezarlar ile karşılaşacaksınız.
Hoşap Kalesi
Geçmişi itibariyle Urartu devletine kadar uzanan kale Osmanlı devletinde günümüze ulaşmıştır. 1643 tarihinde yapılmıştır. Kuzey ve batıdan dolanan surlarla çevrilmiştir. Kalenin kuzeydoğusunda bir gözetleme kulesi yer almaktadır. İçerisinde bir cami kalıntısı ve köy evleri mevcuttur. Hoşap kelime anlamı olarak bilmecelerde eski dilde su ap olarak, hoş güzel kullanılmakta ve güzel su anlamına gelmektedir. Van’ın güzel su beldesinde olup, kalenin hemen önünden güzel su geçmektedir. Su kalenin etrafını çevrelemektedir. Ziyaretçilerini bekleyen bu tarihi yapı ile eşsiz tarihe tanıklık etmeye doyamayacaksınız.
Van Gölü
Urartu, Bizans ve Osmanlının ev sahipli yaptığı denizden farksız olan bu topraklarda Van Gölü kusursuz yaratılmışlığın bir simgesi. ve Dünyanın en büyük sodalı gölü olarak bilinen bu gölün suyu sodalı ve tuzludur. Bu nedenle biyolojik çeşitliliği sınırlamaktadır. Bünyesinde barındırdığı inci kefali gölün olduğu kadar sabrın ve azmin sembolüdür. Van’da her taşın altında bir medeniyet saklıdır. Su altındaki Urartu kalesi tarihin en önemli arkeolojik kalıntısıdır. 3000 bin yıllık olan bu kalenin üzerindeki motifler hayretler uyandırıcıdır. 1915-17 yılları arasında Van gölünde taşımacılık yapan Akdamar Şilebi, Reşadiye kıyılarında fırtına sebebiyle batan gemi sodalı su sebebiyle günümüze kadar varlığını sürdürmektedir.
Akdamar Kilisesi
Baharda açan beyaz çiçekleri, kayısı ve badem ağaçlarıyla birlikte sizlere nadir bulacağınız güzellikler sunan bu şehir Akdamar kilisesiyle sizleri tarihin en güzel zamanlarına götürüyor. Türkiye’nin en önemli kültürel miraslarından biri . Hz. İsa’nın çarmıha gerildiği gerçek haçın bir parçası bulunduğu için yüzyıllar boyunca Hristiyanlar için en önemli kiliselerden biri olarak kalmıştır. Kilisenin tarihi 10 yy, dayanmakla birlikte, kilisenin adının bir hikâyesinin olduğu mevcuttur. Bir Ermeni baş keşişin kızı ve aşık olduğu genç çobanın hikayesi ile isminin yüzyılılardır dilden dile değişerek dönüşerek bugünkü ismini aldığı bilinmektedir. Adaya Gevaş’tan kalkan feribotlarla seyahat ediliyor. Adada dikkatinizi çekecek başka bir detay da adada çok fazla tavşan ve martının olması. Feribot turu, masmavi suyun güzelliği ve eşşiz manzarası ile ziyaretçilerini bekliyor.
Van/Adır Adası ve Lim Manastırı
Erciş karayolu üzerinde bulunan Adır Köyünden ismini almıştır. Adır ya da Lim ismi beraber kullanılmaktadır. Van Gölü’ndeki Van Gölündeki dört büyük ada olan Akdamar, Çarpanak, Adır ve Kuş Adası arasında en büyüğüdür. Van’ın Tuşba ilçesine bağlı Adır (Yaylıyaka) Köyünde bulunmaktadır. Diğer bir deyişle Van-Erciş kara yolunun 40. kilometresinde bulunur. Adır adası içinde olan Lim Manastırı günümüze ulaşan tarihi yapıtlardan biridir.
Van –Muradiye / Şeytan Köprüsü
Muradiye’de bulunmaktadır. Muradiye şelalesine yaklaşık 5 km mesafesi yer alır. Şelalenin aktığı Bendi Mahi Çayının içerisinde yer alan Şeytan köprüsü
, köylere ulaşım sağlamak amacıyla 19. Yüzyılda yapılmıştır. 3 metre genişliğe ve 17-18 metre yükseklik ve 15 metre uzunluğa sahiptir. Köprünün isminin nereden geldiği kesin olarak bilinmemektedir. Ancak rivayetlere göre köprünü sudaki yansımasının şeytana benzediği ve köprüden geçen bir düğün ahalisinin köprüden düşerek öldüğü sebebiyle bu ismi aldığı günümüze kadar kulaktan kulağa gelen bilgiler arasındadır. Köprünün eşsiz manzarasıyla fotoğraf karelerine sığmayacak bu güzellikler siz ziyaretçilerini bekliyor.
